12 ekim 2058 bu tarih Dünya Liderinin konuşma yapacağı tarihti.
Normalde tüm kameraların Lidere odaklanması lazımdı.
Ancak televizyona bakanlar tek birşey görüyorlardı.
Yaklaşık 1.90 boyundaki kaslı vücudu ve beyaz tenli Altın rengindeki saçları olan bir adam deliler gibi gülüyor ve kameraya kopmuş bir kafa gösteriyordu.
Kimse onun neden orda olduğunu ve elinde kopmuş bir kafayla neden güldüğünü bilmiyordu.
Sadece oda değil Bu adam hakkında garip birşeyler vardı.
Çeken kameraların hiçbiri yüzünü göstermiyordu.
Onu gören herkes bir yüz değil bir boşluğa bakıyor gibi hissediyordu.
Kımse bunun sebebini anlayamadı.
O adamın elindeki kopmuş kafaya gelince Hiçkimse onun ne olduğunu bilmiyordu.
Taki Adam konuşana kadar.
Adam gülmeyi kesti ve kameralara doğru baktı.
Kopmuş kafayı kameralara doğru gösterdi.
"İŞTE BU SİZİ 300 YILDIR YÖNETENIN KAFASI HAHAHAHAHA."
"Eminim beni gören herkes hayır 300 yıldır bizi yöneten lider bu kadar cabuk ölemez diye düşünüyordur."
Dedikten sonra güldü ve kopmuş olan kafayı gizemli bir şekilde toz haline getirdi.
Ellerini iki yana doğru açtı.Adamın vücudunun etrafinda gizemli bir enerji yayılıyor gibiydi.
O enerji yayılırken
"Kaos bu gezegenin her yerine yayılacak bunu hiçbiriniz durduramayacaksınız."
"Bugünden sonra artık siz yeni bir çağda olacaksınız ve bir çok insan yeni yetenekler uyandıracak.
Yeteneklerini uyandıran insanlar Hazırlıklı olsanız iyi olur aksi taktirde hepinizi lideriniz gibi öldüreceğim." diyen bu gizemli altın rengindeki saçları olan adam bir anda ortadan kayboldu.
Liderin suikastinden itibaren Gizemli Katilin dediği gibi dünyanın Her bir yerinde gizemli güçler uyandıran insanlar ortaya çıkıyor ve güçleri olmayanlara Npc diye sesleniyordu.
Bu dünyada teknoloji gelişmişti.Herkes npcnin ne olduğunu biliyordu.İşte bu yüzden güçlerini uyandıranlar ve uyandırmayanlar arasında kaos çıkmaya başladı.
Lider öldükten sonra Tüm gezegeni kontrolu en güçlü 12 ailenin kontrolüne geçmişti.
Her bir Aile başkanı ölen liderin başkanlığında bir konsey üyesiydi.
Onlar bu kaos ortamında herkese bir açıklama duyurmuştu.
Bu açıklamada şunlar yazıyordu.
"12 saat içinde gezegendeki her bir teknolojik alet kendiliğinden bozulacak ve güçlerini uyandırmayan her bir insan tamamen hafızasını kaybedip bir Npc olacaktır.
Güçlerini kazanmanın tek yolu kendine yakın birini yada aile üyesini öldürmektir.
12 saat geçtiğinde bu dünyadaki herkes yeni bir gezegene gönderilecek Npcler tamamen o dünyaya entegre olacak ve secilmişler ise kullanıcılar olarak draken adlı bir oyunda dirilecektir.
Tüm bunlara sebep olan kişi Liderimizi yani bu gezegenin koruyucusunu öldüren gizemli kişidir.
Tüm kullanıcılara onunla ilgili SSS seviye bir görev iletilmiştir.
Npc kalanlara son sözlerimiz ise bu seçim tamamen size kalmıştır.
Eğer bu oyundan bir kullanıcı olarak sağ cıkarsanız npc olan ailenize tekrardan kavuşabilirsiniz.
Katlettiğiniz aile üyesini tekrar diriltebilirsiniz.
Detayları bizde tam olarak bilmiyoruz.
Ancak bir npc olmayı seçerseniz ve ailenizde herhangi bir kullanıcı olmaz ise tamamen yok olacaksınız.
Bu seçimi size bırakıyoruz."
İşte bu açıklamadan sonra dünyanın her yerinde katliamlar ortaya çıkmış ve 12 saat içinde milyarlarca insan öldürülmüştü.
12 saat bittiğinde ise gezegendeki herkes bir anda yok oluverdi.
Altın saçları omzuna gelen bir genç bir kayanın üzerine uzanmış gökyüzüne uzanıyordu.
"Neden bunu yapmak zorundaydım?"
Bu kişi Aidendi.
Gözlerinden yaşlar akıyor ve gökyüzüne bakmaya devam ediyordu.
"Neden ha neden?" diyordu.
Sağ elini sıktı ve kayaya hızlıca vurdu.
Sanki kaya hiç yokmuşcasına toza dönüşüyordu ve Aiden havada süzülüyordu.
Gözlerinden hala yaşlar akıyor ve gökyüzüne akıyordu.
"Seni öldürmeme değdi mi?" diye bağırdı.
Geçmişten bir sahne göz önüne geliyordu.
Devasa bir malikanenin ortasında orta yaşlı bir adam Aidene doğru bakıyor ve gülümsüyordu.
Adam Kollarını açtı ve Aidene sarılmak üzereyken "Bunu yapmak zorundasın."dedi.
Aiden adamın sarılmasına izin vermedi ve onu iterek bağırmaya başladı "Olmaz bu dediklerin çok saçma."
"Bir anda yanıma geliyor ve seni öldürmemi istiyorsun."
"Gezegenimizi kurtarmak için bunu yapmak zorundasın diyorsun."
Aiden bağırmayı kesti ve
"Dünyadan bahsetmediğin belli.
Neler olduğunu bana açıkla."
"Yaşadığımı sandığım hayat bir yalan mıydı?"
Adam Aidene gülümsedi ve "Doğru ben aslında senin baban değilim."
Derin bir nefes aldı ve sözlerine devam etti.
"Ben aslında birnevi dünyanın koruyucusum.Senin benle olan tek bağın aynı gezegenden gelmemiz."dedi
Adam Aidenin gözlerine bakarak İnkar ve nefret duygusunu görebiliyordu.
"Hangi gezegen?Bizim geldiğimiz yere ne oldu?Sen babam değilsen benim Ailem nerede?Söylesene Eivar?"
Adam gülümsüyordu.Sadece tek bir şey söyledi.
"Hepsini ben öldürdüm."
Ellerini aidene doğru uzattı.
"Hem de bu Ellerle."
Nitekim adam haklıydı.
Onların gezegeninin koruyucusu öldüğünde 12 saat dolmadan Tüm gezegeni yok etmeyi seçmişti.
Bu sayede diğer aşamaya geçmemiş ancak bir gezegen koruyucusu haline gelmişti.
Tüm bu olanları Aidene anlatırken adam keyif alıyor gibiydi.
"Belki farketmissindir Aiden bizim ırkımız insanlar gibi değil katletmek için yaratıldılar."
Dediği an Aiden evet dermişcesine kafasını salladı ve Eivarın kopmuş kafasını Elinde tutuyordu.
Aiden konuşma günü ortaya çıka gizemli katildi.
SSS görev ödülü yüzünden Artık dünyadaki tüm kullanıcılar Aidenin peşinde olacak ve onu öldürmek isteyeceklerdi.
Bu gezegene daha yeni gelmişti ve hiçbirşey bilmiyordu.
O kayaya uzanmadan önce zihninden Beş dakika içinde bir duyuru yapılacağı söylenmisti.
Ding diye bir ses duyuldu ve zihninde
*"Koruyucu Katleden" ünvanını kazandınız.
Kullanıcı oluşturuluyor.
Ding
*Lütfen kullanıcı adınızı oluşturun.
"Aiden."
Ding kullanıcı adı secildi.
"Aiden" Gelecekte tekrar degiştirilemez.
Aiden bunu duyduğunda başını salladı ve mantıklı diye düşündü.
*Ding potansiyel ırklar belirleniyor.
Lütfen listedeki ırklardan birini seçin.
Görünüş ve yetenekleri gösterilecektir.
*Gusim
Altın tenindeki bir ırk ışığı manipüle edebilir.Vücutları insana benzemesine rağmen herhangi bir cinsel organları bulunmamaktadır.
Ultima:(SS Seviye yetenek güneş enerjisini manaya dönüştürür.)
Ekstra Rastgele bir yetenek edinilecektir.
Bu ırkın açıklamasını okurken yüz ifadesi değişti ve asla olmaz diye düsündü.
Xarxas
İnsana benzer ırk ancak manalarıyla kendilerine koruyucu bir savaş formu yaratabilirler.
Bu form tüm özelliklerini Potansiyellerine göre arttırır.
Crimson Xarxan:
(S seviye potansiyel form yeteneği)
Sadece verdiği baskıyla bile diğer Xarxaslılara hükmeden bu kızıl form Tüm özellikleri 100 kat arttırır her seviyede artar.
Aiden seviye kısmını okuduğunda dünyada oynadığı oyunlar aklına geldi ve 999 seviye olursam gücüm en az bin kat artar diye düşündü.
Gouki:(Mevcut)
İnsanlara benzeselerde altın rengindeki saçları ve benzersiz bir Auraları vardır.
Mana kontrolleri doğuştan itibaren kudretlidir.
Goukiler katliam için yaratılan bir ırktır.
Hakon: (S seviye yetenek)
çok nadiren görülen bir yetenek Milyonda bir gözükür.
Kullanıcının yaşlanma süresi 18 ila 30 yaş arasında durur.
Verilen her hasar kullanıcıya sağlık olarak döner.
Silahsız saldırılarda hasar %5000 artar.
Giyilen zırh veya kıyafet savunma değerine sahip değilse alınan hasar %75 azalır.(Her uzuv için geçerli)
Herhangi bir takı takılmaz ise tüm kitle kontrol etkilerine karşı bağışıklık kazanılır.
Saldırılar pasif olarak yokedici bir özellik taşır ve öldürülen kullanıcılar asla dirilemez(Npc dahil)
(Hakon kullanıcıları Hakondan etkilenmez.)
Aiden bunu okurken gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
Şimdi Eivarın ne hissettiğini anlıyordu.
Aidene göre Eivar gezegeni ilk yokettiğinde tekrar dirilebilceklerini düşündüğünden yapmıştı.
Ancak Eivar bir Koruyucu haline geldiğinde Hakon yeteneğini farketmişti ve o andan itibaren sonsuz bir ızdırap içindeydi.
Eivar bir daha asla onları diriltemezdi.
Aynı şekilde Aiden Eivarın kendisini kandırdığını anlamıştı.
Onu öldürmesi için Eivar tüm gezegeni resmen zevk için yokettiğini söylemişti.
Ancak kendisi de hakona sahipti ve gezegenlerini kurtaramazdı.
Eivarın neden onu öldürmesini istediğini anlamıyordu.
Buna rağmen Aiden kararını vermisti.Henüz bakmadığı onlarca ırk bilgisi olmasına rağmen Bir Goukili olmak istiyordu.
*Ding ırk seçildi.(Koruyucu katleden başarımı kullanılıyor)
Mevcut ırk Gouki Evrim geçiriliyor.
Aiden bir anda bilincini kaybetti ve bir koza içinde gibi görünüyordu.
O kozanın içinde vücudu evrim geciriyor gibiydi.
1.90 olan boyu 1.85 haline geldi.Vücut kasları oldukca yapılıydı ancak şimdi daha ince gözüküyordu.
Ama verdiği his eskisinden daha kudretliydi.
Koza sona erdiğinde Aidenin baygın vücudu havaya süzüldü ve gözlerini açan aiden tüm vücudunu inceledi.
Ten rengi ilahi bir varlıkmış gibi parlıyordu ve eskisinden daha kudretli hissediyordu.
El ve ayak Tırnakları artık altın renginde gözüküyordu.
*Ding Gouki ırkı evrim gecirerek Gouken haline geldi.
Aiden merakla Gouken ırkının açıklamalarına baktı.
Gouken: Gouki ırkının En saf hali Tanrısal güçlere ulaşabileceği söylenen ırk milyarda bir görünür.
*Hakoken:
(Evrimleştirilen yetenek SS seviye)
-Sonsuz beden(alt yetenek):
Kullanıcının yaşlanma süresi 20 yaşında durur.
-Gouken'in Kudreti:
Kullanıcının sağlığı %1in altına düştüğünde 5 saniye boyunca dokunulmaz olur.
Eğer dokunulmazlık bittiğinde Kullanıcı ölürse tekrar hayata dönebilir.(3 kullanım)
Gouken'in Hiddeti:
Verilen her hasar kullanıcıya %150 sağlık olarak döner.
Hp barı dolu ise ekstra hasar olarak geri döner.
Gouken'in Vahşeti:
Silahsız saldırılarda verilen hasar %10.000 artar.
Gouken'in Merhameti:
Saldırılar pasif olarak yokedici bir özellik taşımasına rağmen Hakoken Kullanıcıları bu durumu tersine çevirebilir.
Gouken'in Asaleti
Giyilen ekipman herhangi bir zırh değerine sahip değilse alınan hasar %90 azalır.
Kitle kontrol etkilerine karşı bağışıklılık sahibidir.
Herhangi bir aksesuar takmaz ise direnç %100 artar.(tüm elementler.mana direnci dahil)
Karakter açlık nefes ve susuzluğa karşı dirençlidir.
(Hakon ve Hakoken kullanıcıları Hakokenden etkilenmez.)
Bunu okuduğunda Aidenin yüz ifadesi değişti ve O bunu biliyordu.
Diye düşünerek iç çekmeye başladı.
Bir kullanıcı olarak ne yapacağını veya bundan sonra neler yaşayacağını bilmiyordu.
Tek bir şey biliyordu.
Eivarın ırkları için yaptığı Fedakarlığı unutmayacaktı.
Gouken olarak gezegenlerini tekrar kurtarabilirdi.
Ayrıca bir şey daha farketti sol elinde bir dövme oluşmuştu.
O dövmede Orjin yazıyordu.
Yani kullanıcılar arasında Orjin olmayan Goukililer veya Goukenler olacaktı.
"Irkımın güçlerine hakaret eden sahte goukili görürsem ortadan kaldıracağım." diye düşünen Aiden bir sonraki sistem bildirimine baktı.
*Ding Kullanıcı özellikleri toplanıyor.
Lütfen kullanıcı panelinizi edin.
Aiden kullanıcı paneli diye düşündü ve gözlerinin önünde bir pencere belirdi.
Kullanıcı Paneli
Seviye:1
Meslek:(Mevcut Değil)
Kullanıcı Adı: Aiden (Değiştirilemez)
Irk: Gouken (Evrim gecirebilir)
(Koşullar henüz yerine getirilemedi.)
Yaş: 20(Max)
Sahip olunan Yetenekler:
(Mevcut Ana Yetenek Limiti 4)
*Hakoken:(SS)(Ana Yetenek)
-Gouken'in Hiddeti
-Gouken'in Vahşeti
-Gouken'in Merhameti
-Gouken'in Asaleti
*Mana Kontrolörü:(S)(Ana yetenek)
(Rastgele Elde edinilen başlangıç yeteneği)
-Çevrede süzülen mana ve içsel mana kontrol edilebilir.
*(Ana Yetenek Elde Edinilebilir.)
*(Ana Yetenek Elde Edinilebilir.)
Yetenek kısmını okurken Hmm demek ana yetenekleri almanın bir yolu var.
Alt yetenek ise kendi oluşturduklarıma deniyor sanırım dedikten sonra eliyle bir mana kılıcı yarattı ve Mana kontrolörü yeteneginin *mana kılıcı isimli bir alt yeteneği oluştu.
*mana kılıcı
%100 SG hasarı verir.
(Hakoken pasifi tetiklenebilir.)
Mana bedeli: 5
Bir hedefe fırlatılırsa ekstra 5 mana harcar
Aiden şu anda gökyüzünde süzülüyordu ancak Yokettiği kaya haricinde çevresinde hiçbirşey yoktu.
Oyundaki seçim ekranında gibiydi.
Düsünceler icinde paneli okumaya devam etti.
Envanter:
Mevcut slot 30
*Kullanıcı Klavuzu
Görev Listesi
Eivar'ın son Arzusu:(Ex)
Dünyanın koruyucusu olan Goukili Eivar size son arzusu olarak ırklarının geleceğini emanet etti.
Görev tamamlama koşulları
(Şuanki seviyede belirlenemedi.)
Ödül
-(Belirlenemedi)
-(Belirlenemedi)
Başlangıç görevi
Oyuna başladığınızı söyleyin.
Tamamlama koşulu
-sesli bir şekilde oyuna başlıyorum demek
Ödül
-Başlangıç kutusu x1
Kullanıcı istatislikleri
(Kullanıcının mevcut gücünü içerir)
Aiden kendi gücünün ne kadar olduğunu merak etse de görevi tamamlamak istiyordu.
"Oyuna Başlamak istiyorum."
Dedikten sonra Bir anda olduğu yerden kayboldu.
*Ding Dralkara hoşgeldiniz lütfen en yakın başlangıç köyüne gidiniz.
"Bu ne halt en yakın köy nerde ben ne bileyim."
Ormanlık bir arazinin ortasında gibiydi.
Aiden vücuduna baktığında birşey farketti.
Tamamen çıplaktı.
"Hey sen."diye bir ses duydu.
Kaşlarını çatan Aiden arkasını döndü ve ona bakan kişiye tüm vücudunun muhteşemliğini görmesini sağladı.
Muhteşemliği gören kişi genç bir kızdı.
Hey sen dediği için pişman olmuşcasına arkasını dönerek "Lütfen üzerine birşeyler giy." dedi.
"Sence herhangi birşey taşıyor gibi mi gözüküyorum ?"
Aiden kızın yanaklarının kızardığını fark edebiliyordu.
Nefes alışı ve verişi oldukca karışık gibiydi.
"Hmm benden epey etkilenmiş gibisin."
Kız utanarak "H-hayır." Dedi.
Kız utangaç bir şekilde
"Yeni gelenlerden olmalısın.Envanterinde 1 seviye sandığı var onu kullan."diye seslendi.
Aizen ise daha sakindi.
"Teşekkürler.Adın ne senin küçük kız?" Diye yanıtladı.
Kız bunu duyunca afallamıştı.
Biraz sinirli ama utangaç bir ifadeyle
"B-ben küçük değilim 20 yaşındayım."
Tabi umursamayan Aiden
"Her neyse" diyerek Envanterindeki kutuyu açtı.
Aizen doğası gereği oldukca soğuk ve kibirli birisiydi.
Ding yeni öğeler elde edildi.
*Başlangıç köyü Haritası.
(Köyün yolunu gösterir.)
*Özel ekipman kutusu
(Kullanıcıya istediği bir ekipmanı verir.Zirh seti dahil sadece kullanıcı kutuyu açarken zihninden düşünmesi gerekir.)
(Bu kutu sadece görsel amaçlıdır. (Herhangi bir değer içermez.)
*Başlangıç Kılavuzu
Dralkar hakkında önemli bilgiler içerir.
*1.000 Altın
(Dralkarda geçerli Para Birimi)
Aiden bunu gördüğünde Oldukca iyi diye seslendi.Utanan kız bir anlığına da Aizene doğru bakınca Tüm muhteşemliği tekrardan görmüştü.
Tabi bu Aizenin umrunda değildi.Hemen ekipman kutusunu açtı ve kendi üzerine bir takım elbise düşündü.
Kan kırmızısı bir takım elbise düşünen Aidenin gömleği ve ceketi kan kırmızısıydı.
Ayakkabıları kravatı ve düğmeleri ise kapkaraydı.
Altın saçları ve mavi gözleri ile oldukça baştan çıkarıcı gözüküyordu.
Utanan kıza "Artık dönebilirsin Ufaklık." dedi ve kız arkasını döndü.
Aideni görünce şoka uğramış gibiydi
"Üzerindeki de nedir böyle?" diye şaşıran kıza Aiden "Sen daha önce hiç takım elbise görmedin mi ?" Diyerek merakla sordu.
"Hayır daha önce hiç Takım elbise diye bir kıyafet duymamıştım." diyen Kız Aidene doğru yürüdü ve Takım elbisesine dokunmaya çalıştı.
Ancak o dokunamadan bir anda kendini yerde bulmuştu.
İlk başta neler olduğunu anlayamayan Kız silkindi ve bitkin bir şekilde Aidene doğru ağlamaklı bir yüz ifadesi takınarak bakıyordu.
Gözleri sanki "Neden ben sana ne yaptım ki? dermiş gibiydi.
Ancak kızın Aidenin kılavuzu çoktan okuduğundan haberi yoktu.
Kılavuzda şu önemli bilgiler yazıyordu.
Kullanıcılar doğuştan ve sonradan olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Doğuştan olanlar sonradan olanlar gibi Kendilerine en yakın insanları katletmemişlerdir.
Bir kullanıcı başka bir kullanıcıyla herhangi bir temasa geçtiğinde kullanıcının adı gözükür kırmızı ise o kullanıcı sonradandır.
Sadece buda değil asıl en önemli bilgilerden biri olan kullanıcıların Dralkardaki amaçlarıydı.
Kullanıcıların Ana misyonu 100 seviye olduktan sonra 12 kuleyi ele gecirmek diye yazıyordu.
Maalesef kuleler hakkındaki bilgiler şuan için gizemini koruyordu.
Bunun sebebi Kuleler hakkında detayların 100. Seviyede verilecek olmasıydı.
Buna ayrıyeten Dralkarda bir kaç önemli kural vardı.
*Npcler asla npc olduğundan haberdar olmamalıdırlar aksi taktirde bunu farkettiren kullanıcılar yok edilir.(planı yapan kişi dahil)
*Kullanıcılar arasında herşeyi yapmak serbest olsa da bazı bölgelerin kurallarına uyulmak zorundadır.
Aksi taktirde Npcler tarafından cezalandırılırlar.Npclere karsı gelen kullanıcılar O bölgeler tarafından düşman ilan edilir.
*Npcler veya kullanıcılarla herhangi bir sözleşmeyi yerine getirmeyen kullanıcı derhal yok edilir.
Aiden kızın bileğini tuttuğunda kızıl bir kullanıcı adı görmüştü.
Yani oda kendisi gibi bir katil sayılırdı.
Aizen oldukça korkutucu bir şekilde gülümseyerek Kıza doğru baktı.
Sanki gözleri kan arzuluyormuş gibiydi.
"Elise değil mi ?"Bana neden yaklaştığını söylemezsen seni öldürmek zorunda kalacağım."
Aiden Elisein vücudunu incelediğinde insan olmadığını anlamıştı.
Elise Oyunlardaki Elflere çok benziyordu.
Elise yutkundu Aidenin ciddi olduğunu biliyordu.Ancak o uzman bir çaylak eziciydi.Hemen pes edemezdi
"O kadarda aptala benzemiyormuşsun."dedi ve bir anda Elise'in masum ifadesi kanasusamış bir hal aldı.
Sol elinde bir hançer beliren Elise bir anda Aidenin arkasında belirdi.Kısa mesafeli bir ışınlanma tekniği kullanmış gibiydi.
Hançeri hiç acımadan Aidenin tam boynunun arkasına sapladı.
Hançer saplandığı an Aidenin vücuduna şimşeğe benzer bir güç etki etti.
Elise bunu gördüğünde gülümsedi ve
"Aptal şimdi birkaç saniye boyunca hareket edemeyeceksin."
Diyerek Aidenle alay etmeye başladı.
Maalesef Elise kitle kontrol etkisinin Aidene hiç etki etmediğini anlamamıştı.
Hala hançeri defalarca onun boynuna saplıyordu.
Yakında Elise bir gariplik farketti.
Aidenin Hp barı hiç azalmıyor Elise hançeri ne kadar saplarsa saplasın bir türlü Aidenin boynunu delemiyordu.
Sonunda ona zarar veremeyeceğini anlayınca kaçmaya yeltendi.
Ama Aiden ondan bir adım öndeydi.
Elise'in önünde belirdi.
"Benim sıram." dedikten sonra sol eliyle elise'in boynunu sertce kavradı.
Elise kavrayışından kurtulamıyorken
Sağ elini sıkarak tüm gücüyle onun tam Karnına yumruk attı.
Darbenin etkisiyle kan kusuyordu.Ağır yaralanmıştı Aiden onun boynundan tuttuğu için bilincini kaybetmek üzereydi.
Hp barına baktığında tek bir darbede %95 hasar aldığını farketti.
Bu yaklaşık 30 bin hasar demekti.
Kendisi bir çaylak değildi 30 seviyeydi.
Neler oluyordu.
Aidenin düşük seviye numarası yapsa bile 30 seviyeden daha yüksek olamayacağını biliyordu.
Bu bölgenin kurallarına göre 30 seviye üstü kullanıcılar diğer 30 seviye altı kullanıcılara zarar veremezdi.
Elise tüm bunları düşünürken Aiden ise onun boynunu serbest bıraktı.
Elisein aklına gelen ilk düşünce Aidene yalvarmak olacaktı.
Ama yere düşmek üzereyken gördüğü son şey kafasının üzerine gelen bir tekmeydi.
Zihninde artık sadece korku duygusu vardı.
Aiden o yere düşerken havaya zıplamış ve tam onun Kafasının üzerine düşecek şekilde bacaklarını birleştirmişti.
Elise'in Kafası ezildiğinde Aiden Ellerini birbirine kenetlemiş ve ayağının altındaki parçalanan ceseti görmezden gelmişti.
Bunun sebebi sistemin ona verdiği bildirimlerdi.
*Ding başarıyla kendinizden 25 seviye veya üstü bir düşman öldürdünüz.
Seviye Ezici başarımını kazandınız
*Seviye Ezici (her seviye farkında genel saldırı gücü %5 artar)
Ayrıca Aiden 7 seviye olmuştu ve onu en çok şaşırtan bildirimi görmüştü.
*Ding Bir kullanıcı öldürdünüz.Öldürülen kullanıcıdan rastgele bir yetenek veya ekipman Ele geçirilecektir.
Ele geçirilen öğe
Şimşek Hançeri
Derece: A
Seviye: 25
Hasar: 5.000
Ağırlık: 1.5kg
Ekipman yeteneği
Şok dalgası (A)
Rakibi %50 şans ile 2 saniyeliğine sersemletir.
Anlıyorum demek bu yüzden yeni gelenlere saldırıyor.
Böylelikle yetenek elde edebilme şansları oluyor olmalı.
Çok ilginç gerçekten'de çok ilginç.
Diye düşünen Aiden Istatisliklerini merak etti ve bakmak istedi.
Seviye: 7
Kullanıcı Adı: Aiden
Meslek: Henüz yok.
Saldırı gücü: 300 =>450
Hp: 5000 =>20000
Mana: 100 =>190
Potansiyel Artış (SS)
(Irklara bağlı)
Her seviyede Hp 100
Her seviyede mana 10
Her seviyede S.G 25
Artar.
(Her on seviyede bir bu değer 2 katına çıkar.)
Meslek Artışı
-Henuz meslek elde edilemedi.
Aiden yerdeki cesete baktı ve şöyle düşündü.
Gerçek bir hayatta kalma oyunu içerisindeyiz gibi duruyor.
Bu kadına yaklaşık 30 bin vurduğumda ağır yaralanmıştı.
Bu denli düşük seviyelerde yüksek seviye gezmesi onun potansiyelinin oldukça düşük olduğunu gösteriyor.
Hançerden yola çıkarsak kadın en az A seviye ve 25 seviye civarı olmalı.
Irkım bana büyük bir fayda sağlasa da benden nitelikli ırklarda olabilir.
Şimdilik baslangıç köyüne gitsem iyi olur dedikten sonra cesetin yanından ayrıldı.
Aiden haritayı kontrol ede ede ormanda ilerliyor ve Etrafındaki herşeye göz atıyordu.
Aniden kuzeyine doğru devasa bir kükreme sesi duydu.
*Roarrrr! *
Duyduğu ses bir kurta benziyordu ve Aiden oldukça meraklıydi.
Bu göreceği ilk mob olacaktı.
Y.N: (Bilmeyenler için mob oyunlardaki yaratıklara denir.)
Kükremenin geldiği yere doğru yaklaştığında
*Ding gizli etkinlik Alfa kurt etkinleştirildi.
*Lord Artagnanı kurtar görevi aktifleştirildi.
Aidenin şu anda bildirimleri inceleyecek vakti yoktu.Devasa bir boss ile kapışacağını tahmin etti.
Lord Artagnan görevi ise bir kurtarma görevi olmalıydı.
Şuan geldiği bölge bir askeri kampa benziyordu.
Etrafta bir sürü zırh giyen insanların cesetleri vardı.
Aiden onların bu saldırıda hayatlarını kaybettiklerini tahmin etmişti.
İlk görev Eğlenceli geçecek diye düşündükten sonra hızla sesin kaynağına doğru koşmaya başladı.
Biraz ilerledikten sonra 30 metrelik Devasa bir Kahverengi bir kurt ile 60 yaşlarındaki bir adamın çarpıştığını gördü.
Etraflarındaki herkes katledilmiş gibiydi.
O adam Aideni farkettiğinde "Geri dur çaylak bu senin için imkansız kaç ve kendini kurtar." diye bağırdıktan sonra kurdun saldırılarından kaçınıp
Kurda doğru kılıcını savurmaya başladı.
Artagnanın Her bir vuruşu %1 hp götürüyor gibiydi ancak kendi hpsi kurdunkinden daha hızlı azalıyordu.
Aiden küçümser bir şekilde
"Kaçmak mı?Benimle dalga geçiyorsun değil mi ihtiyar?"
Dedikten sonra Mana kılıcı yeteneğini aktif hale getirdi ve bir anda 15 mana kılıcı yarattıktan sonra Devasa kurta dogru Fırlattı.
Bu ona neredeyse tüm manasını harcatmıştı harcatmasına ama Kurda yaklaşık 375 bin civarı hasar vurarak ağır yaralamayı başarmıştı.
Aiden oldukca şaşırmıştı.Hesaplarına göre kurda en az 600 bin vurmalıydı ancak 375 bin yazıyordu.
Bunun sebepi kurdun bir boss olması yada sahip olduğu mana direnci olabilirdi.
Artagnanda şok geçiriyordu.Bir çaylağın tek bir hamlede kurtu halledebilceğine inanamamıştı.
Bir süre sonra kendine geldi ve Kurtun kafasını kestikten sonra Aidene doğru yürüdü.
Bir anda beliren garip kıyafetli adam onun hayatını kurtarmıştı.
"Evlat kusura bakma bir çaylak Aurası yaydığını düşünüyordum." dedi.
Nitekim haklıydı.
Aiden dövüş olmasa da Dralkarda bir çaylak olarak gösterilebilirdi.
Artagnan kurtulmasına rağmen aşırı mutsuz görünüyordu ve işte tam o an Aidene bir bildirim geldi.
Gizli Etkinlik tamamlandı.
Kullanıcıya 10.000 altın aktardı.
Rastgele ödül Azı dişi kılıcı elde edildi.
Görev tamamlandı.
Artagnanı kurtar
Ödül
Artagnan ile ilişki +20
Kranen Krallığı ile ilişki +10
10.000 Altın
Ayrıca Aiden seviye 12 olmuş ve istatislikleri artmıştı.
Ancak o bunu kontrol etmedi ve ilgisini çeken yeni göreve baktı.
Zincirleme görev: Artagnana Yardım
Artagnan bir pusuya düşürüldü ve bunun sonucunda yüzlerce asker yaşamını yitirdi.
Artagnan bunun arkasında kimin olduğunu bilse de ona mevkisi gereği zarar veremiyor.
Bunu ancak senin gibi bir maceracının yapabilceğine inanıyor.
Eğer bu görevi tetiklemek istiyorsanız onunla konuşun.
(Görevi alıp alamayacağınız karakter ile olan ilişkiniz ve yapacağınız iletişim olacaktır.)
Bu gerçekten ilginç diye düşünen Aiden bu görevi kabul etmek istiyordu.
O yüzden kasvetli bir şekilde etrafındaki cesetlere bakan artagnana "Hey yaşlı adam." Dedi.
Artagnan iç çekti ve
"Genç maceracı lütfen bana Artagnan diye seslen." dedi.
Aidenin bu adamla fazla vakit kaybetme gibi bir derdi yoktu.
Açık ve net bir şekilde "Ben sebepsiz yere yapılan katliamları sevmem Yaşlı adam Eğer bunun arkasında kim olduğunu biliyorsan Tek yapman gereken bana haber vermek."dedi ve yumruklarını sıktıktan sonra havaya doğru savurdu.
%10.000 pasifi ile oldukça güçlü bir şok dalgası ortaya çıkmıştı.
"Onları paramparça edeceğime emin olabilirsin."
Artagnan karsısındaki delikanlının herhangi bir ekipman veya mana kullanmasa bile aşırı güçlü olduğunu görünce içinden 'Elindeki dövmeye göre o bir orjin olmalı Soylu bir ailenin soyundan gelebilir onu kırmamalıyım.' diye düşündü.
Tabi Aidenin Artagnanın ne düşündüğünden haberi yoktu ve takım elbisesiyle dikilmiş duruyordu..
"Haklısın Evlat bu işin arkasındaki güce ben elimi süremem ancak sen bana yardımcı olabilirsin." dedi.
Sadece bunları söylemekle kalmayarak
"Sana güvenmeme rağmen kendini kanıtlaman gerekir gerekli güce eriştiğinde gel beni bul."dedikten sonra arkasını döndü ve yürümeye başladı.
Aiden neler olduğunu anlamıştı.Bu Npc onunla konuştuğu an bir bildirim gelmisti.
Zincirleme görev aktif edildi.Ancak Seviye 50 ve üzeri olana dek dondurulacak.
Bununla bitmiyordu altında bir not yazıyordu.
O notta şunlar yazıyordu.
(Başka kullanıcılar bu görevi farklı yollardan edinebilir ve sizinle çatışabilir.)
Bu dipnot aidenin zihninde bir sürü soru işareti olmasına neden olmuştu.
Bu kullanıcılar bu görevi ondan önce tamamlarsa neler olurdu.
Yada kendisi gibi görev alan ancak tam tersi misyonu yapacak olan kişilere ne olacaktı.
Sanırım eninde sonunda sadece bir kişi kalacak diye düşünen Aiden başlangıç köyüne doğru gitmeye devam etti.
Tabiki de Aiden yürürken Etrafında bir sürü mob ile karşılaşıyordu.
Ancak kralkarda herşey gerçekti.O moblar kendisinin olağanüstü manasını hissettiğinde hemen kactıkları için onlarla uğraşmıyordu.
Yakında bir kamp gibi birşey gördü ve o bölgenin başlangıç köyü olduğunu anlamıştı.
Köyün içerisinde bir sürü kullanıcı sohbet ediyordu.
Aiden köye girdiği zaman tüm gözler ona bakmıştı.
Her biri birbirlerine birşeyler fısıldıyor ve Aidenden uzaklaşmaya başlıyordu.
Aiden neler olduğunu anlayamadan Zırhlı şövalye benzeri bir Npc Aidenin yanına geldi.
"Bir koruyucu öldürenin burada ne işi var? Geldiğin yere geri dön Ucube!"
Bu Npc nerden baksan 30 seviye vardı.
Aiden onu halledebilecegini biliyordu.Buna değip değmeyeceğine gelince emin değildi.
"Koruyucuyu öldürecek kadar güçlü olduğumu bilmene rağmen bana bunları söylemen." Dedikten sonra manasını yayan aiden kollarını iki yana açtı ve alaycı bir tonla "Gerçekten mükemmel bir sövalyesin kusurun yok cesaretin gözlerinden belli!"
"Hadi kılıcını bana savur Ama seni uyarmalıyım."
Dedikten sonra Aidenin vücudu
Karanlık bir mana enerjisi yayıyordu.Bu hakoken kullananların bir özelliğiydi.
Her yeteneğin bir elementi vardı.Hakokenin elementi karanlıktı.
Kızıl takım elbisesi ve yayılan kara manasıyla oldukca korkutucu gözüküyordu.
"Şimdi köye gireceğim ve eğer bana dokunmaya cürret edersen seni ortadan kaldıracağım." dedi.
Samuraya benzer bir adam "Altın saç ve garip bir elbisesi var.Bu adam bilinmeyen bir Npc olabilir mi? dediğinde sesini duyan herkesin kafasında soru işaretleri oluşmuştu.
Zırhlı şovalye henüz kılıcını kınından çekmese de Öfkesi yüzünden belliydi.
Tam saldırmak üzereyken Arkasından bir ses "Yapma Aksi taktirde öleceksin." dedi.
Şövalye sesi duyar duymaz arkasına döndü ve diz çökerek "Lordum buraya kadar neden geldiniz?" Diye sordu.
"Alex kim sana bu adamı içeri alma dedi." diye sorduktan sonra Aideni süzdü.
"Ama Efendim kurallar açıkca bir koruyucu katilini almamızı engelliyor."
Aiden neler olduğunu anlamak için kılavuzu okumuştu.
Koruyucu katili olanların başlangıç köyüne gitmek yerine alternatif bir rotadan ilerlemesi gerekiyordu.
Tahminine göre bu Lord ona bu yolu sunacaktı.
"Bilmediğin çok şey var Evlat.Görevinin başına dön.Onunla ben ilgilenirim." dedikten sonra Aidene gelmesi için eliyle işaret etti.
Alex itiraz etmek üzereydi ancak yanından geçen Aiden ona omuz attı ve Alex bir anda kendisini yerde buldu.
Sadece bir omuz carpması olmasına ragmen hpsinin yarısı azalmıştı.
Şoktan hareket edemiyordu.
Çevredeki kullanıcılarda oldukça şaşırmışlardı.
İçlerinden bu adam her kim ise ona bulaşmamalıyız diyorlardı
Öndeki Lordda bunu farketti ve Aidene dogru öfkeli bir şekilde bakmaya başladı.
Aiden Lord veya degil umursamadı ve sakince eliyle ileriyi gösterdi.
"Önden buyur." Dedi.
"Memnuniyetle." diye yanıtlayan Lord bir kaç dakikalık sessiz yürüyüşün ardından
"Şimdi neden seni çağırdığımı merak ediyorsun değil mi ? Maceracı."
Aiden durdu ve "Evet." dedi.
Lord "Açıklamama izin ver."dedi.
Derin bir nefes aldı ardından konuşmaya başladı.
"Bildiğini zannediyorum.Her gelen maceracınında bildiği gibi 12 kule var ancak fethetmek için gerekli güce ulaşman gerekir." dedi.
Aiden başını salladı ve Lord sözlerine devam etti.
"Ancak onların her biri köylerimizde egitim görürler ve krallığımıza hizmet ederler."
Ama senin için durum farklı sen bir koruyucu katilisin.Koruyucular bizim icin kutsallardır.
"Dolayısıyla başlangıç köyünden yardım bekleme." dedi.
Aiden oldukça sabırsızlaşmaya başladı ve bu yüz ifadesindende belli oluyordu.
"Ağzındaki baklayı çıkar artık."diyen Aiden Lorda bakıyordu.
Lordun kendisi'de Aidene hayran olmamıştı.Bu genç aşırı kibirli biriydi.
Ancak ona rağmen ileride bir kuleyi işaret etti.
"Madem çok Acelen var O kule Koruyucu katilleri için bir eğitim alanı eğer çok istekliysen oraya git. "
"Fakat seni uyarıyorum Evlat yüzyıllardır o kuleden o kadar az kişi kurtuldu ki bir elin parmak sayısını geçmez."
"Önemli değil.Bu benim için sadece bir ısınma turu olur."dedi.
"Oldukça kibirlisin.Bu senin sonun olabilir.Eğer olurda kuleyi temizlemeyi başarırsan beni bul."
"Eğer kibrinin altı doluysa seninle iş yapmak isterim."
Dedikten sonra Aidene baktı ve Aidenin sanki ona "Ne saçmalıyorsun gene sen?"dermişcesine baktığını farketti.
"Alexe Lord Drake beni görmek istiyor dediğinde seni yanıma getirir."
Dedi ve Aidenin omzuna dokunduktan sonra oradan ayrıldı.
Drake giderken düşünmeden edemedi.
Bu adam gerçekten kuleyi temizleyebilirmiydi.