Bölüm 8: Keşif ve Yeni Deneyimler

Bölüm 8: Keşif ve Yeni Deneyimler

Fujimaru ve Fushi, birkaç gün boyunca kulübede kalıp temel hayatta kalma becerilerini geliştirmişlerdi. Ancak bu katmanı daha iyi anlamak ve ileride karşılaşabilecekleri tehlikeleri öğrenmek için keşif yapmaya karar verdiler. Silahlarını ve az miktarda erzaklarını yanlarına alarak, ormanın derinliklerine doğru ilerlediler.

İlk keşif günlerinde, bu katmanın doğasının düşündüklerinden çok daha farklı olduğunu fark ettiler. Ağaçlar daha büyük, çimenler ise normalden daha sertti. Bazı bitkiler, yapraklarını hareket ettirerek avcılardan kaçmaya çalışıyordu. Fushi şaşkınlıkla bir bitkinin geri çekilişini izledi. "Bu… bir tür savunma mekanizması mı?"

Fujimaru hafifçe bitkiye dokundu ve aniden yapraklar titreşerek küçülüp toprağa gömüldü. "Sanırım bitkiler bile burada hayatta kalmak için savaşmak zorunda."

İlerledikçe, ilginç yaratıklarla karşılaşmaya başladılar. Uzun bacaklı, küçük gövdeli geyik benzeri hayvanlar, yaprak desenli kürkleriyle ormanda neredeyse görünmez hale geliyordu. Fushi hayranlıkla mırıldandı. "Doğa burada inanılmaz bir şekilde evrimleşmiş…"

Fujimaru bir süre düşündü. "Bu hayvanlar kaçıyor ama bizden mi, yoksa başka bir şeyden mi korkuyorlar?"

Tam o sırada, uzaktan gelen hafif bir homurtu duyuldu. Fushi ve Fujimaru hızla bir ağacın arkasına saklandı. Büyük, gri bir yaratık yavaşça ortaya çıktı. Kısa bacaklı ama kaslı vücudu, kalın zırh gibi görünen derisi vardı. Burnunu havaya kaldırıp kokladıktan sonra, sanki onları hissetmiş gibi yönünü değiştirdi.

Fushi, nefesini tutarak fısıldadı. "Sanırım bizi fark etti."

Fujimaru, elini hafifçe kaldırdı. "Sakın kıpırdama."

Ancak tam o anda, Fujimaru'nun ayağı altında bir dal kırıldı. Yaratık bir anda başını çevirip hızla onlara doğru koşmaya başladı. İkili paniğe kapılarak koşmaya başladı. Fujimaru hızla bir ağaca tırmanarak Fushi'ye elini uzattı. "Çabuk, buraya çık!"

Fushi onun elini tutarak yukarı tırmandı. Yaratık aşağıda sinirli bir şekilde homurdanarak etraflarına bakındı ama tırmanamadığı için bir süre sonra pes edip uzaklaştı.

Fushi derin bir nefes aldı. "Bence hayatta kalma konusunda daha çok şey öğrenmemiz gerekiyor."

Fujimaru kahkaha attı. "Evet, kesinlikle."

İkili, ilerleyen günlerde daha temkinli hareket etmeye başladı. Keşif yaparken yeni yerler buldular: içi fosforlu mantarlarla kaplı bir mağara, suyun havada asılı kaldığı garip bir göl ve garip sembollerle dolu eski bir taş yapı.

Akşam Yemeği İçin yenilebilcek birşeyler ararken , Fujimaru yanlışlıkla büyük bir balçık yaratığın üzerine bastı ve yaratık aniden kıpırdamaya başladı. Fujimaru paniğe kapılarak geri sıçradı. "Bu… bir taş değilmiş!"

Fushi kıkırdadı. "Fujimaru, keşif yaparken biraz daha dikkatli olmalısın."

Akşam olduğunda, ikili küçük bir ateş yakıp buldukları yiyecekleri pişirmeye çalıştı. Ancak Fujimaru yine bir hata yaparak fazla baharat eklediği için yemek inanılmaz derecede acı oldu. İlk lokmayı alan Fushi'nin gözleri yaşardı. "Bu… yenmez!"

Fujimaru kendi yemeğinden bir ısırık aldı ve anında öksürmeye başladı. "Tamam, sanırım mutfak yeteneklerimi tekrar gözden geçirmem lazım."

Böylece, yolculuklarının en zorlu kısmı olan hayatta kalma süreci, giderek daha fazla komedi ve deneyimlerle dolu hale geliyordu. Önlerindeki yol uzun ve bilinmezlerle doluydu, ancak en azından artık yalnız değillerdi ve birbirlerinden çok şey öğreniyorlardı…