"Her çıkış bir umut, her umut bir tuzaktı."
Zombiler binanın içindeydi.Rick, Luke'u merdiven boşluğunda önüne aldı ve yukarı doğru koşmaya başladılar. Ayak sesleri, boğuk hırıltılar ve duvarlara çarpan gölgeler ardı sıra geliyordu.
Luke: "Rick! Merdiven… sallanıyor!"Rick: "Bastığın yere bak! Sol kenardan git, demir destek orada kalın!"
Dördüncü kata geldiklerinde bir zombi kolu merdiven korkuluğundan fırladı. Rick silahını çıkardı ama tetikte mermi yoktu.
Rick: "Lanet olsun!"Luke: "GEÇEMEYİZ!"
Rick çantasından hızla bıçak çekti. Zombinin kolunu kesip onu merdivenden aşağı fırlattı. Geriye üç kademe kalmıştı.
Beşinci kata çıktıklarında çatının kapısı kilitliydi. Rick bütün gücüyle tekme attı. Kapı kıpırdamadı.
Luke: "Ne yapacağız?!"Rick: "Bekle—ben varım..."
Rick cebinden küçük bir patlayıcı çıkardı. Eski ordu techizatından kalma bir şey.Kapının menteşesine yapıştırdı, Luke'u duvara bastırdı.
Rick: "Kulaklarını kapa."Luke: "Rick bu ne—"BOOM! 💥
Kapı uçtu.
Gök, karanlıkla karışıyordu. Şehir aşağıda alevler ve çığlıklarla boğuluyordu. Rick hemen Luke'u itekledi.
Rick: "Koş, çatının kenarına! İniş kablosu arayacağım!"Luke: "Ama—Zombiler yukarı çıkıyor!"Rick: "BİLİYORUM!"
Rick gözleriyle çevreyi taradı. İki bina arasına bağlı, sarkık bir elektrik kablosu buldu.Yükseklik fazlaydı ama başka şans yoktu. Hemen çantasından kalın kemerini çıkardı.
Rick: "Luke, kemeri beline bağla. Ben seni indireceğim."Luke: "Ya sen?"Rick: "Ben… sonra gelirim."
Luke: "Hayır. Ya birlikte ya hiç!"
Rick gözleri dolu dolu baktı. Kardeşine ilk kez bu kadar güçlü bir şekilde sarıldı.Sonra zombiler kapıyı kırdı.
BOOM! — metal kapıdan içeri en az sekiz zombi daldı.İçlerinden biri, zincirli olandan farklıydı. Boynunda bir simge vardı: ❌09Zone 09'un yaratığıydı.
Luke: "Rick... bu farklı! Bu... bakıyor bize!"Rick: "GÖZ TEMASI KESME!"
Zombi, yavaş yavaş yaklaşırken Luke'un burnu kanamaya başladı. Ellerini başına götürdü.
Luke: "Rick… beynimin içi… yanıyor gibi…"Rick: "NE?!"Luke: "O… bana konuşuyor!"
Zombi konuşmazdı.
Ama bu... bir şey fısıldıyordu Luke'un zihnine.
Rick elindeki baltayla ileri atıldı ama yaratık geri çekilmedi. Tam zıpladığı anda Luke ellerini havaya kaldırdı…
Ve bir anda yaratık savruldu. Görünmeyen bir dalga onu geriye fırlattı. Diğer zombiler de etkilendi, iki tanesi çatıdan aşağı düştü.
Rick: (şok içinde) "LUKE! Bu neydi?!"Luke: (nefes nefese) "Bilmiyorum... ben sadece... istemedim bana dokunmasını..."
Rick, Luke'a bakakaldı. Artık emin olmuştu.Luke, sadece bağışık değildi…O, virüse tepki verebilen bir şeydi.
Rick: "Sana neden 'Anahtar' dediklerini şimdi anlıyorum..."
Tam o anda, çatının diğer ucundan bir ses geldi. Bir figür beliriyordu. Kadın… siper giysili. Elinde keskin nişancı tüfeği, yüzünde maske.
???: "Rick Carter. Kardeşini istiyoruz. Direnme."Rick: "Beni önce öldürmeniz gerek."???: "O zaman başlıyoruz."
"Güvenli hiçbir yer kalmadığında, gerçekler çürümüş duvarların arasından sızar."
Rick, elini hızla silahına götürdü ama tetiğe basmadı.Çatının ucundaki maskeli kadın, yavaşça adım attı. Arkasında iki kişi daha vardı. Üçü de zırhlı, profesyonel... ve kesinlikle zombiden daha tehlikeliydi.
Rick: "Eğer yaklaşmaya devam edersen… düşman olduğuna emin olurum."Kadın: "Ben zaten düşmanım, Rick Carter."
Rick'in yüzü dondu. O ismi nasıl biliyordu?
Luke: (fısıltıyla) "Rick… seni tanıyorlar."Rick: "Biliyorum. Bu iyi bir şey değil."
Kadın maskesini çıkardı. Sert yüzlü, gözleri keskin bakışlıydı. Sol göz kapağının hemen üstünde bir dövme vardı: X09Zone 09'un sembolü.
Kadın: "Ben Komutan Sera Vance. Zone 09'un dış hat operasyonlarının lideriyim. Ve şu an resmi olarak senin kardeşini talep ediyorum."Rick: "Talep mi? Burası mahkeme değil."Sera: "Hayır. Ama bu savaşın kaderi o çocuğun kanında yatıyor."
Zombiler binaya dolmaya devam ederken, rüzgâr çatıda uğuldadı. Luke geri çekildi. Yine burnu kanamaya başlamıştı.
Luke: "Rick… yine oluyor. Onlar... sesler gönderiyor… bana…"Rick: "Dikkatli ol Luke. Bu güç… seni ele geçirmemeli."
Sera, elini kaldırdı. Diğer askerler silahlarını indirdi.
Sera: "Luke, sadece dinle. Sen... bir 'taşıyıcısın'. 6 yıl önce doğumunla birlikte bağışıklıkla mutasyon birleşti. Sen doğal bir hibrit'sin. Sadece virüsü taşıyan değil… onu şekillendiren tek kişisin."Luke: "Ne… ne demek bu?"Sera: "Seni istiyorlar çünkü senden çoğaltmak istiyorlar. Ama biz... seni koruyabiliriz."
Rick öne çıktı. Silahını doğrulttu.
Rick: "Korumak mı? Zincirli zombileriniz neyi koruyor? O yaşlı adam... beni Luke'tan uzak tutmam için can verdi."Sera: "O sadece test aşamasındaydı. Başarısız prototipler her yerdeydi. Ama Luke… Luke protokol değil. Luke çözüm."
Tam o anda, binanın kapısı patladı.Zombiler çatının kapısına ulaştı. Onlarca yaratık içeriden bağırarak geldi. Bazıları mutantlaşmış, kolları çifte kemikli, gözleri kör ama sesle hareket eden tiplerdi.
Sera: "Savaşmayı bırakın! Şimdi birlikte çalışmazsak, HEPİMİZ ÖLÜRÜZ!"
Rick: "Kapat maskeni! Ben çocuğumu tek başıma korurum!"
Luke'un gözleri kapandı. Kafasında sesler artıyordu.Zombiler yaklaşıyordu. Rick tetiğe bastı. İlk zombi düştü. Sera'nın adamları otomatik tüfekleriyle savunma pozisyonuna geçti.
Sera: "SÜPER-TİP GELİYOR! GÖZLERİNİ KAPAT!"
Kapının arkasından devasa, 4 metrelik bir silüet belirdi. Vücudu metal iskeletle desteklenmiş, yarı organik, çığlık atan bir yaratık.Üzerinde: ❌09 | D.S.-BETA yazılıydı.
Rick: "Zone 09'un oyuncaklarından biri daha…"Sera: "Kontrolden çıktı! Asla dışarı salınmamıştı!"Luke: (gözlerini açar, sesi kararlıdır) "Onu... durdurabilirim."
Rick: "Hayır, Luke—dur! Bunu daha önce denemedik!"
Ama artık çok geçti.
Luke ellerini ileri uzattı.Göz bebekleri tamamen beyaza döndü.Havadaki elektrik değişti. Sanki gökyüzü nefes alıyor gibi.
BOOM!Bir enerji dalgası zombileri savurdu. Beta yaratık birkaç adım geriye çekildi. Sonra Luke dizlerinin üzerine çöktü, ellerini yere koydu. Toprak çatladı.
Rick ve Sera bir anlık sessizlikte, sadece Luke'un güçlerinin çevreyi etkilediğini hissettiler. Zombiler korkmuş gibi geri çekiliyordu.
Sera: (fısıltıyla) "O... onları kontrol ediyor…"Rick: "Hayır. Onları bastırıyor. Bu… kontrol değil. Bu... komuta."
🧠 Bölüm 3 burada sona erer. Devam Edecek