Bölüm 164: Sansa'nın Hediyesi

Silas.

Dün gece Cassie'yi bıraktığım an, kalbim paramparça oldu. O, her zaman istediğim her şeydi ve bana Anna'yı çok hatırlatmasına rağmen, onunla birlikte olmamın tek nedeninin bana Anna'yı hatırlatması olduğunu düşünmesini istemiyordum.

Anna ile normal bir muhafızın koruduğu kişiyle olacağından çok daha ötede bir ilişkimiz vardı, ama sonuçta sadece buydu. Duygusal bağlılığı olmayan cinsel bir ilişki, çünkü ben onun eşi değildim ve asla olamazdım da.

Gerçi Anna öldükten sonra, tamamen parçalara ayrıldım, onu kaybetmenin verdiği duygular benim için katlanılmaz olmuştu. Kadere yalvardım, bana kendi eşime sahip olma şansı vermesi için, Anna'ya benzeyen ve onun gibi nazik bir kalbe sahip olan, ama içinde bir ejderhanın ateşini taşıyan birini.

Tüm bu özelliklere sahip bir eşe sahip olmanın uzak bir ihtimal olduğunu biliyordum, ama Cassie'yi ilk gördüğüm anda, onun tam olarak beklediğim kişi olduğunu şüphesiz anladım.