Alex'in gözleri, onun bu sözleri söylerken aniden gözlerinin dolduğunu gördüğünde yavaşça büyüdü; bu, onun şimdiye kadar duyduğu en duygusal ses tonuydu.
Açıklayamıyordu ama o sözler, gözlerindeki o bakış, o gözyaşı ve o andaki sesi, içinde bir şeylerin paramparça olduğunu hissettirdi ona, sanki yoğun bir deprem dünyasını sarsmış gibiydi.
Öte yandan Abi, ne yaptığını fark ettiği anda donup kaldı. Sonunda gözlerindeki nemi ve yanağından süzülen gözyaşını fark etti.
Alex'in kendisine bakarken büyüyen gözlerini gören Abi, kalbinin hopladığını hissetti ve hızla elini yanağında gezdirerek o tek gözyaşını sildi.
"Özür dilerim... Hüzünlü kitaplar okurken genellikle ağlamam ama bu, kaç kez okumuş olursam olayım, hâlâ gözlerimi yaşartıyor," dedi Abi, normal davranmaya çalışarak, sanki sadece hikâye yüzünden böyle olmuş gibi göstermeye çalıştı. "Güzel, değil mi?" Ona gülümsemeye çalıştı.
Ama adam sessiz kaldı. Gözleri hiç onun yüzünden ayrılmadı.