"Bay Sullivan, az önce bu kişinin restoranınızın bir müşterisi olduğunu ve onu dışarı çıkarmasını isteyemeyeceğinizi söylediniz. Peki ya restoranınızın müşterisi değilse? O zaman onu dışarı atma yetkiniz var mı?" İş kıyafeti giyen kız onu durdurmadığını görünce, güzel kız Bay Sullivan'a bağırdı.
"Restoranımızın müşterisi değil mi?" Sullivan şaşkına döndü, bunu duyduğunda kafası karışmış görünüyordu. Sonuçta, öğle yemeği için değilse neden Yeni Yüzyıl Restoranı'nda olsundu ki? Restoran müdürü kafası karışmış bir halde, "Bununla ne demek istiyorsunuz, Bayan Phillips?" diye sordu.
"Bu kişiyi tanıyorum. O yemek dağıtımı yapan fakir bir incel. Sizce onun gibi biri bu restoranda yemek yemeyi karşılayabilir mi?" dedi güzel kız ısrarla.
Sullivan şaşkınlıkla Connor'a bakmaktan kendini alamadı.
"Ona bakın. O bir yoksul. Yeni Yüzyıl Restoranı'nda nasıl yemek yiyebilir ki?"
"Sanırım bu genç adam burada birini arıyor ya da başka bir amacı var, sanırım?"