Kan İhaneti~
Alfa Matt yatağının kenarında oturuyordu, üstsüz, göğsü ağır ağır inip kalkıyor, yumrukları yanlarında titriyor, çenesi acıyana kadar sıkılmış haldeydi. Annesi Victoria yanında durmuş, elindeki havluyla boynundaki kızgın kırmızı izlere nazikçe dokunuyordu.
"Ağzını kapalı tutmalıydın," dedi Clara sessizce, "Cain'i bu şekilde kışkırtmak—ne düşünüyordun?"
Matt başını onun elinden çekti, gözlerini ona dikti. "Ne mi düşünüyordum? O barbarın dokunulmaz olmadığını birisinin ona hatırlatması gerektiğini düşünüyordum. Ne yaptığını fark etmedin mi? Gönderdiği mesajı?" Sesi boğuktu, boğazındaki gerginlik boynunu ovuşturduğunda daha da belliydi.
Victoria kaşlarını çattı, kaşları da kalkmıştı. "Ve ne başardın? Bak kendine, Matt. Seni herkesin önünde aşağıladı. Seni de kardeşin gibi öldürebilirdi."
Rowan'ın adı geçince Matt'in tüm vücudu kaskatı kesildi. Elleri yumruk oldu, tırnakları avuçlarına battı. "Yapma. Onun hakkında konuşma," dedi dişlerinin arasından.