LauraRave

"L-lütfen beni bırak.." diye kekeliyordum ve farkına varmadan, ağlayarak kelimeler ağzımdan dökülüyordu. "—Geri dönmeyeceğim. Beni bir daha asla görmeyeceksin. Beni eş olarak istemediğini biliyorum. Benden nefret ediyorsun, o yüzden lütfen beni bırak." diye ağlayarak haykırdım.

Cain'in çenesi, dudaklarımdan çıkan her kelimeyle gerildi. "Sana ne istediğini seçme gücüne sahip olduğun fikrini veren neydi?" Sesi alçaktı, "Neyi, nasıl ve ne zaman ayrılacağına sen karar veremezsin. Bunu sadece ben yapabilirim. Beni terk edemezsin, kaçamazsın! Sadece ben istediğimde ayrılabilirsin."

"Ben bunu istemedim," diye fısıldadım, titreyerek. "Senin eşin olmayı istemedim."

Cain geri çekildi, "Ben de istemedim," diye mırıldandı. "Ama bağ bize bir seçenek sunmuyor, değil mi?"
~~~~

Ölen Alfa babasının tek çocuğu olarak, Avery Jae ailesinin mirasını devralması gerekiyordu. Ancak Alfa Lucian ile ayarlanmış evliliğinin gününde, dünyası yıkılır. Reddedilmiş, aşağılanmış ve kendi kuzeni için bir kenara atılmış olan Avery, canını zor kurtarır ve çok daha derin bir sır olduğunu öğrenir. Her şeyi değiştiren bir sır.

Avery uyandığında, kendini yabancı bir toprakta, korkunç Alfa Cain'in liderlik ettiği Vehiron sürüsünün acımasız muhafızları tarafından yakalanmış halde bulur. Uzun boylu, geniş omuzlu ve komuta ettiği ordu kadar tehlikeli biri.

Alfa Cain'in, en tehlikeli savaşçıların bile sırtını ürperten bir ünü vardır. Karanlık geçmişinin hayaletleriyle yaşayan Cain, asla bir eş almamaya yemin etmiştir, ancak Avery'yi gördüğü an her şey değişir.

Tek bir kelimeyle, Avery, Cain'e bağlanır—o istese de istemese de. İhanetin derinden aktığı bir dünyada, Avery en büyük düşmanı olabilecek alfaya güvenebilir mi?

Kan Tarafından İhanete Uğramış, Alfa Tarafından Sahiplenilmiş

Cain odaya fırtına gibi girdi, hâlâ Avery'nin bileğini sıkıca tutuyordu. Ancak arkalarından kapı çarparak kapandığında durdu. Döndüğünde, bakışları Avery'nin bileğini saran eline kaydı. Çenesindeki bir kas seğirdi ve aniden, sanki temas onu yakıyormuş gibi elini çekti. Koyu renkli saçlarını eliyle karıştırarak keskin bir nefes verdi.


Avery bir adım geri çekildi, kalbi kaburgalarına karşı hızla çarpıyordu. Bileğini düşüncesizce ovuşturdu, onun tutuşunun hayaleti hâlâ teninde geziniyordu. Dudaklarını ince bir çizgi halinde sıkarken bir sonraki adımını düşündü. Büyük salonda az önce yaşanan olaydan sonra inanılmaz derecede gergindi. Odadaki içki dolabına doğru yürüyüp kendine bir kadeh dolduran Cain'e baktı, alt dudağını dişleri arasına alarak yutkundu.


Şimdi ne yapması gerektiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Gitmeli miydi? Kalmalı mıydı? Konuşmaya cesaret edemedi, olası öfkesiyle yüzleşmek yerine sessizliği tercih etti.


Bölüm 103