Yara Yüzlü kenardan vahşice kahkaha attı!
"Caesar Nolan, eğittiğin insanlar *bunlar* mı? Ne değersiz bir güruh!" Yara Yüzlü soğukça alay etti.
Caesar Nolan çoktan paniklemişti, ama işler bu noktaya gelmişken başka seçeneği kalmamıştı.
"Aramızda derin bir nefret yok. O zaman, hayatını bağışlamıştım!" Caesar Nolan çılgınca bağırdı.
Yara Yüzlü sırıttı, "Oh, iyiliğini hatırlıyorum. Bu yüzden bugün seni öldürmeyeceğim. Önümde diz çöküp Güney Şehri'nden ayrıldığın sürece, nasıl olur?"
"İmkânsız! Bunu aklından bile geçirme!" Caesar Nolan dişlerini sıkarak cevap verdi.
Yara Yüzlü kasvetle, "O zaman acımasız olmam için beni suçlama. Bugün, hiçbiriniz buradan canlı çıkamayacak!" dedi.
Bunu söyleyerek, Yara Yüzlü yavaşça ayağa kalktı.
Bu sözleri duyan Caesar Nolan'ın adamları hemen paniğe kapıldı.
Endişeyle yalvardılar, "Bay Nolan, artık bu ağabeyden merhamet dile!"
"Evet, bizi de kendinle birlikte sürükleyemezsin. Ölmek istemiyoruz!"