Chaim Tate için, Dövüş Sanatları Derneği'nin en büyük faydası resmi niteliğiydi.
Başka bir deyişle, Dövüş Sanatları Derneği'nin büyük aileler arasında belirli bir prestiji vardı ve kimse onlarla yüzleşmek istemiyordu.
Elbette, bu durum Başkent'teki en üst düzey aileleri kapsamıyordu.
Zaman hızla akıp geçti.
Çok geçmeden, ilahi ilacın ortaya çıkacağı gün geldi.
Bu gün, White City'nin üzerindeki gökyüzü, kat kat hayırlı bulutlarla doluydu.
Bulutlar hafifçe mor renkti ve parlaklıkları yoğun olmasa da, çıplak gözle hâlâ görülebiliyorlardı.
Böyle bir manzara doğal olarak sayısız bakışı üzerine çekti.
İster sıradan insanlar olsun, ister ilahi ilaca göz diken dövüş sanatçıları olsun, herkes gökyüzüne bakıyordu.
"Bu büyük bir şans işareti!"
"Cennet White City'mizi kutsıyor!"
"Bu yıl kesinlikle servet kazanacağım!"
Birçok insan yere diz çöküp gökyüzüne secde ederek, eşsiz bir saygı gösterdi.