"Üzgünüm, Sean. Ebeveynlerin beni ve oğlumu içtenlikle kabul etmedikçe bunu yapamam!"
Aniden, Sean'ın kasvetli gözleri parladı. "Ciddi misin? Eğer onlar kabul ederse benimle evlenir misin?"
"Evet, sözüm söz," dedi Bella gülümseyerek, onun yerinden kalkıp kendisine yaklaştığını izlerken.
"Teşekkür ederim, Bella," dedi Sean yanına oturarak ve onu kollarına çekerek. Bella şaşırmıştı, ama reddetmedi. Bunun yerine, kollarını onun boynuna dolayarak karşılık verdi.
Sean gülümseyerek, "Lütfen beni bekle. Onları seni ve Daxton'ı kabul etmeleri için ikna edeceğim," dedi.
Yüzündeki gülümseme, oğlunu hatırladığında yavaşça silindi. Eğer Tristan, Dax hakkında öğrenir ve onun Sean ile evleneceğini bilirse, muhtemelen işleri onlar için zorlaştıracak bir şeyler yapardı, değil mi?
Bella, Sean'ı kendinden uzaklaştırdı. Onun gözlerindeki şaşkınlığı gördüğünde hemen sordu, "Sean, Dax'in babasının kim olduğunu biliyor musun?"