Onu Görmek Şaşırtıcı!

Öğleden sonra saat dörtte Bella gitmeye hazırdı. Tristan ile saat 7'de buluşmadan önce alışveriş yapmak için Mogul Mega Alışveriş Merkezi'ne erken varması gerekiyordu.

Ancak, birinci kata inmeden önce, Dax da tam o sırada odasından çıktı.

Bella, oğlunun gözlerini ovuşturarak kendisine doğru yürüdüğünü görünce şaşırdı.

"Ah, bebeğim... Uyuyorsun sanıyordum. Neden şimdi uyandın?" Bella yaklaşıp onun tombul elini tuttu. Onu ikinci kattaki oturma odasındaki koltuğa götürdü.

Uykusundan yeni uyanmış, dağınık duran gür siyah saçlarıyla ne kadar sevimli göründüğüne gülümsedi.

"Çok uyudum, Anne... Artık uykum yok," dedi Dax, kısık ama tatlı bir sesle annesine bakarak.

Dax, annesinin nadiren giydiği kıyafetleri giymiş olduğunu görünce şaşırdı.

Beyaz bir boğazlı kazak, dar kot pantolon ve omzunda haki bir trençkot vardı üzerinde. Genellikle topladığı güzel dalgalı siyah saçları şimdi sırtından aşağı güzelce akıyordu. Bir melek gibi muhteşem görünüyordu.