Lennox'un POV
Neredeyse gece 9 olmuştu—sadece iki dakika kalmıştı—ve sonra Olivia'nın odasına dalacaktık.
Loş ışıklı odamın rahatlığında sessizce otururken, hiçbirimiz tek kelime etmedi. Her birimiz kendi düşüncelerimizin yankı odalarında hapsolmuştuk. Fısıltı'dan bir yudum aldım ve gözlerimi kapattım. Lanet olsun. Bütün gün kendim değildim.
Bugünkü ruh halim, Olivia'ya o güller getirildiği anda bozulmuştu. Bugün hiçbir şey yapamadım, toplantılara katılamadım, antrenman yapamadım, belgelere bakamadım. Aslında, üçümüz de odamda farklı düşüncelerimize dalıp gitmiştik.
Olivia'yı izlemesi için bir casus göndermiştim, ona çiçek göndermeye cüret eden piçi bulmak için. Raporu almak için sabırsızlanıyordum.
"Ya bizi reddederse?" diye sordu Levi aniden, sessizliği bozarak. "Biliyorsun ki ona isteği dışında dokunamayız."
Alayla güldüm. "Dokunuşumuzu reddedemez, Levi. Eş bağı bizim lehimize çalışır."