Levi'nin Bakış Açısı
Gözlerim duvardaki saate kilitlenmişti, saniye ibresi 7'yi geçerken. Tam zamanında.
Elimdeki viski bardağını boşalttım, boğazımı yakan içki içimdeki fırtınayı yatıştırmaya yetmiyordu.
Şu anda kızgınlıktaydı.
Olivia neredeyse—yanıyordu. Kurdum bunu biliyordu. Hissediyordu. İçimde hırlıyor, çırpınıyor, volta atıyor, homurdanıyordu. Onu istiyordu. İhtiyacı vardı. Sadece bağ için değil—acısını dindirmek için.
Ve yine de—sandalyemde çakılı kalmıştım.
Etrafımdaki hava kızgınlık kokusuyla doluydu. Malikânedeki neredeyse her dişi kurt bu gece kızgınlığa girmişti ve eşi olmayanlar koridorun sonundaki güvenli odalara kilitlenmişti. Ama hava arzu ve feromonlarla doluyken bile, kurdum umursamıyordu.
Hiçbiri önemli değildi.
İstediğim tek koku—özlediğim tek koku—Olivia'nınkiydi. Kurdumu hareketsiz ve açgözlü yapan o tatlı muskat ve bal karışımı. Havada onun en hafif izini bile bulmak için umutsuzca çabalıyordum.