Olivia's POV
"Gerçekten mi?" diye sordum, sesim titreyerek. "Bunun yüzünden mi? Dört lanet yıl boyunca hayatımı cehenneme çevirmenizin sebebi bu yalan mı?" Kelimeler boğazıma düğümlendi, gözyaşlarım sonunda özgür kaldı.
Ne kadar tutmaya çalışsam da, durmadan akıyorlardı. Durduramıyordum.
Acı vericiydi—çok acı vericiydi—onların beni hiç yazmadığım bir mektup yüzünden yıllardır nefret ettiklerini fark etmek.
Evet, mektuplarındaki sözler acımasızdı. Ama nasıl böyle bir şeyi yazabileceğime inanabilirlerdi?
On dört yaşındaki bir kız, taptığı insanlara nasıl bu kadar incitici şeyler söyleyebilirdi?
Beni nasıl tanıyamadılar?
Hiç dikkat ettiler mi?
Onlara neredeyse tapıyordum... her birine. Ve yine de, bu kadar çirkin bir şey söyleyebileceğimi düşündüler.
Bana sormalı değiller miydi? Gelip gerçeği talep etmeleri gerekmez miydi?
Ama yapmadılar.
Sadece inandılar. Benden nefret ettiler. Beni reddettiler.
İşlemediğim bir suç için bana acı çektirdiler.