Bölüm 20 - Bir Babanın Çöküşü
Ertesi sabah Ashworth Enterprises'a girdiğimde resepsiyonistin yüzü şaşkınlıkla buruştu. Onu suçlayamazdım. On sekiz yaşımdan beri babamın şirketine adımımı atmamıştım.
"Bayan Ashworth?" diye kekeledi, hızla profesyonel duruşunu geri kazanarak. "Randevunuz var mı?"
"Randevuya ihtiyacım yok," diye cevap verdim, Harrison'ın ofisine doğru ilerlerken. "O benim babam."
Yarı yarıya sandalyesinden kalktı. "Ama toplantıda—"
Yavaşlamadan yanından geçip gittim. Altı yıldır içimde biriken kızgınlık beni ileri itiyordu. O paraya ihtiyacım vardı ve onu hak ediyordum. Annemin vasıtasıyla bana gelecek olan hisseler, onun ölümünden sonra babamın kontrolüne geçmişti. İstediğim şey sadaka değil, bir tazminattı.
Harrison'ın ofis kapısını vurmadan ardına kadar açtım.
Masasından başını kaldırdı, telefonu kulağına dayalıydı. Gözleri bir an için genişledi, ardından rahatsızlıkla ince çizgiler halini aldı.